
İLK TÜRK HEMŞİRESİ
SAFİYE HÜSEYİN
1911 yılında açılan hemşirelik kursundan ilk mezun olan hemşireler içinde yer
alan Safiye Hüseyin, yaptığı hizmetler ve gösterdiği üstün çabası ile
Türkiye'nin ilk hemşiresi olarak anılmaktadır. İngiltere'de deniz ataşeliği
görevinde bulunan Ahmet Paşa'nın kızı olan ve Avrupa'da eğitim görmüş olan
Safiye Hüseyin, uluslararası alanda katılığı kongre ve toplantılarda Osmanlı
Devleti'ni en iyi şekilde temsil etmiş, yabancı ülkelerde sayısız konferans
vermiş ve birçok devlet tarafından onur nişanı ile ödüllendirilmiştir.
Çanakkale Savaşları'na gönüllü hemşire olarak giden Safiye Hüseyin, Balkan
Savaşları'nda hemşirelik yaptığı için Çanakkale'de yaralanan askerlerin
tedavisi için hazırlanan Reşit Paşa Vapuru'nda başhemşire olarak
görevlendirilmiştir. Vapur, yaralılara ilk müdahaleyi yaptıktan sonra
İstanbul'a gidiyor ve yaralıları hastanelere aktarıp, mühimmat ve erzak ile
tekrar cepheye dönüyordu. Görevi sırasında Türk askerleri kadar yaralanan
yabancı askerlerin de tedavisini yapan Safiye Hüseyin bir anısında, "Bir
gün bir İngiliz yaralısı bulduk, gemiye getirdik. Zavallı çiçek gibi bir
delikanlıydı. Başından aldığı bir yara ile gözlerini kaybetmişti. Gözlerinin
üstüne siyah uzun bir sargı sarmıştık. Ağzına damla damla su akıttık.
Yaralıların sayıkladıkları en tesirli kelimelerden biri de budur: 'Su'. Hiçbir
ağır yaralının susuz ölmemesine son derce dikkat ederdik. Bir İngiliz
yaralısının da ağzına su akıttık. Çok üzgündü, İngilizce mütemadiyen 'öleceğim'
diyor, arkasından nişanlısının ismini söylüyordu. Ölüm halinde bulunan adama
son vazifemi düşündüm. Ve onun düşman askeri olduğunu bir an için aklıma
getirmeyerek kendisini İngilizce, kendi ana dili ile teselli ettim. Katiyen
ölmeyeceksin, yaşayacaksın. Bütün bu korkulu günler geçecek. İyi olup
memleketine gideceksin, nişanlına kavuşacaksın. Bu İngilizce teselli onun öyle
hoşuna gitti ki, bir müddet sonra yüzünde müsterih, hatta memnun çizgiler
peydahlandı ve öldü" diyordu.
Safiye Hüseyin, Kurtuluş Savaşı'nın ardından hayatını hemşireliğe adamış,
ömrünün geri kalanını hemşirelikle ilgili yazılar ve konferanslar vererek
geçirmiştir. Safiye Hüseyin, 1964 yılında 83 yaşında ebediyete intikal
etmiştir.
Ülkemizde profesyonel hemşireliğin tarihi 1900’lü yılların başına uzanmakta.
Hilal-i Ahmer Cemiyeti olarak anılan Kızılay tarafından Trablusgarp savaşında
yaralanan askerlere yardımcı olunması amacıyla 1911 yılında Türkiye'nin ilk
hemşirelik kursunun açılması, gönüllülük esasıyla alınan hemşire adaylarına, 6
aylık kursun ardından sertifika alarak hemşire olma imkânı tanıyordu. Bu kursu
bitirenler 1912-1914 Balkan Savaşları'nda ve 1914-1918 Birinci Dünya Savaşı'nda
cephelerde görev almış, kurulan sahra hastanelerinde yaralanan askerlerin
tedavilerinde birebir görev yapmışlardı. Ön cephelerde görev alan yüzlerce
hemşire ise açılan top ateşi ve saldırılar sonucu şehit olmuştu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder