Down Sendromu Nedir?
DS, genetik bir
farklılık, bir kromozom anomalisidir. En basit anlatımı ile sıradan bir insan
vücudunda bulunan kromozom sayısı 46 iken DS'lu bireylerde bu sayı üç adet 21.
kromozom olması nedeniyle 47 olmaktadır. Down Sendromu tedavi edilebilen bir
hastalık değil, genetik bir farklılıktır. Hücre bölünmesi sırasında yanlış
bölünme sonucu 21. kromozom çiftinde fazladan bir kromozom yer alması ile
meydana gelir. Down sendromuna sebep olduğu bilinen tek etmen hamilelik
yaşıdır, 35 yaşüstü hamileliklerde risk artar. Ancak genel olarak genç kadınlar
daha fazla bebek sahibi olduğundan Down sendromlu çocukların %75-80’i genç
annelerin bebekleridir. Ülke, milliyet, sosyo-ekonomik statü farkı yoktur.
Ortalama her 800 doğumda bir görülür. Tüm dünyada 6 milyon civarında Down
sendromlu birey yaşamaktadır. Türkiye’de tam bir veri yok ama yaklaşık 100.000
DS’lu kişi olduğu tahmin ediliyor. Hafif veya orta seviye zihinsel ve fiziksel
gelişim geriliğine sebep olur.
47 Kromozom Nasıl
Olur?
İnsan vücudunu oluşturan kromozomların 23 tanesi anneden ,
23 tanesi ise babadan gelmektedir. DS'unda 21. kromozom 2 değil 3 adet
olmaktadır (bu sebepten dolayı DS'u Trisomy 21 diye de bilinmektedir).Bunun
sonucu olarak toplam kromozom sayısı 46 değil 47 olmaktadır.
Down Sendrom Tipleri
3 tip DS vardır.
1-Trisomy 21: DS
nüfusunun %90-%95'ini oluşturan standart tiptir. Bu tipte fazladan bir adet
21.kromozom yumurta veya sperm hücresinden gelmekte veya döllenmenin daha ilk
aşamalarındaki bir noktada yanlış bölünme nedeniyle (yani kromozomlar
bölünürken birbirine yapışık kalması ve bu yapışıklığın bir taraftan 2 diğer
taraftan da 1 kromozom gelmesine yol açması nedeniyle) yeni hücreler 3'er adet
kromozom ile toplam 47 kromozom olarak oluşurlar.
2- Translokasyon:
DS nüfusunun %3-%5'ini oluşturan tiptir. Bu tipte 21.kromozomun bir parçası
koparak başka bir kromozoma (örn. 14.kromozom gibi) yapışmaktadır. Birey adet
olarak 46 kromozoma sahiptir ama genetik bilgi olarak 47 kromozom bilgisi
vardır. Burada da 21.kromozom 3 adet olduğundan birey standart tipteki aynı
özellikleri gösterir. DS'nun diğer tipleri kalıtımsal değildir. Yalnız
translokasyon tipte ebeveynlerden bir tanesinin taşıyıcı olması durumunda DS'u
kalıtımsal olmaktadır. Bu oran %33'dür. Eğer taşıyıcı anne ise translokasyon
DS'lu çocuk doğurma olasılığı %20, taşıyıcı baba ise %5-%2 arasındadır.
Translokasyon tipte ileriki doğumlardaki risklerin bilinmesi
açısından genetik danışmanlık daha önemli olmaktadır.
3- Mozaik: DS
nüfusunun %2-%5'ini oluşturan tiptir: Bu tipte bazı hücreler 46 kromozom
taşırken bazıları 47 kromozom taşımaktadır. Yanlış bölünme döllenmenin ileri
aşamalarında gerçekleştiğinde bir hat 46 kromozom diğer hat ise 47 kromozom
olarak devam eder ve mozaik bir yapı oluşturur.
Özellikleri
DS'lularda görülen bazı fiziksel özellikler çekik küçük
gözler, basık burun, kısa parmaklar, kıvrık serçe parmak, kalın ense, avuç
içindeki tek çizgi, ayak baş parmağının diğer parmaklardan daha açık
olmasıdır.Bu özelliklerin hepsi veya birkaçı görülebilir.
DS bebekler istisnalar olmakla beraber yaşıtlarından daha
yavaş büyürler. Zihinsel gelişimleri geriden gelmektedir. Bu gerilik yaş
büyüdükçe daha belirgin olarak gözükmekte, ama uygun eğitim programları ile DS
çocuklar da pek çok başarıya imza atmakta ve toplum hayatı içinde anlamlı
hayatlar kurabilmektedirler. Burada düzenli ve disiplinli bir eğitim programı
ve bol tekrar en önemli faktördür.
DS bireyler genel olarak yaşıtlarından daha kısa boylu
olurlar ve metabolizmalarının yavaş çalışması nedeni ile doğru beslenme
alışkanlığı edinmezlerse ileri yaşlarda kilo problemi yaşayabilirler.
Farklı derecelerde olmak üzere kas gevşekliği (Hipotoni)
nedeni ile fizyoterapi desteğine ihtiyaç duyarlar. Bebeğiniz doğardoğmaz biz
fizyoterapist ile görüşerek bilgi almanız ve ileriye dönük bir destek programı
hazırlamız çok önemlidir. Hipotoni'nin az veya fazla olmasına göre bazı
bebekler uzun süre başlarını bile tutmakta zorlanabilirler ama fizyoterapi
desteği ile gelişim basamaklarını kendi hızlarında tamamlar.
DS'lu bireyler bazı rahatsızlıklara daha yatkın
olabilmektedirler. Bu yüzden sağlık kontrollerinin aksatılmadan ve zamanında
yapılması, doğru sağlık danışmanlığının alınması hayati önem taşımaktadır.

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder